27 - Schwetzingen Cami Baden-Württemberg, Almanya

Schwetzingen Camii, Almanya’nın ilk camisi… Günümüzde de Türklerin yoğun olarak yaşadığı Mannheim şehrinin Schwetzingen kasabasında bulunuyor. Schwetzingen Sarayı bahçesinde bulunan caminin ilk kısmı 1776-1793 yılları arasında sarayın Türk Bahçesi bölümünde iki minareli olarak inşa edilmiş. Pfalz ve Bavyera Prensliğine hükmeden Karl Philipp Theodor’un yazlık sarayı olan Schwetzingen Sarayı bahçesine yaptırdığı cami o zamanın parasıyla 120 bin Gulden’e mal olmuş. Cami, saray bahçesinde yer alan onlarca yapı arasında en pahalıya mal olan yapı… Mimar Nicolas de Pigage’nin projesini hazırladığı cami o dönemdeki Türk Modası’nın da etkisiyle yapılmış. Yapı, o dönemde dünyanın tüm dinlerine ve inançlarına karşı hoşgörü ve toleransın nişanesi olarak yapılmış.

Baden Württemberg Eyaleti tarafından 1970’lerde sarayda başlatılan genel restorasyon kapsamında camiyle ilgili kısım ise 1990’larda başlamış. 2007’de tamamlanan restorasyon çalışmalarında caminin dış düzenlemeleri için 2,5 milyon euro, binanın onarım ve yenilemeleri için 6 milyon euro ve iç çalışmalar için de 1,5 milyon euro harcanmış.

Cami farklı kültürlerin mimari özelliklerinden faydalanılarak inşa edilmiş. Örneğin, Uzakdoğu mimarisini yansıtan minarelerinin yanında kilise mimarisini andıran kubbesi dikkat çekiyor. Dikdörtgen şeklindeki revaklı avlusu ise Osmanlı cami mimarisini andırıyor. Caminin özellikle harîm bölümünde önemli eksiklikleri söz konusu… Mihrap, minber ve kürsü gibi temel unsurlar bulunmamakta. Camiye ibadet için kullanılmasından ziyade tüm dinlere ve kültürlere hoşgörülü olunduğunun bir sembolü olarak saray bahçesinde yer verilmiş olması da muhtemel… Ancak buna rağmen 70’li yıllarda bölgeye giden Türklere henüz ibadethaneleri yokken bayram namazlarını burada kılmaları için izin verilmiş ve mezkûr eksikleri tamamlanarak burada bir dönem bayram namazları kılınmıştır. Caminin iç ve dış duvarlarında yer alan Arapça yazılarda da çok ciddi eksiklikler var. Bu yazılar ayet ya da hadis olmadığı gibi hemen hemen hepsinde önemli yazım hatalarının olduğunu söylemek mümkün. Arapça yazılan yazıların altında bulunan Almanca çevirilerinden anlaşıldığına göre bunlar atasözleri gibi ifadeler…

Fotoğraflar