TAZMİNATLAR
1-Mahkemenin hükme bağladığı kan bedelini almak câiz midir?
Tedbirsizlik ve dikkatsizlik gibi bir hata sonucu herhangi bir kişinin ölümüne sebep olan kişi, ölenin yakınlarının talep etmesi hâlinde, diyet (kan parası/tazminat) ödemekle yükümlü olur.
Dolayısıyla böyle bir olaydan dolayı mahkemenin takdir ettiği tazminatın tam diyet miktarını ölenin yakınlarının alması câiz ve alınan para helâldir.
2-Mahkemenin hükmettiği tazminatı almak caiz midir?
İslâm’ın kesin kurallarıyla çelişmeyen ve yürürlükteki hukukî mevzuata bağlı olarak yapılan iş akdinde, taraflardan birinin haksız uygulaması üzerine açılan davada mahkemenin, kendisine sunulan gerçek delil ve doğru beyanlara dayanarak hükmettiği tazminatı almak dinen caizdir.
3-Trafik kazası sonucu tazminat alınması caiz midir?
Kazada mağdur olan kişi, suçlu olan taraftan trafik kaza raporunda belirtilen hata oranında tazminat talebinde bulunabilir. Söz konusu tazminat, suçlunun sigortasından karşılanabileceği gibi mahkeme yoluyla da talep edilebilir. Dolayısıyla sigortanın ödeyeceği veya mahkemenin hükmettiği miktar diyet yerine geçer.
4-Ölümle sonuçlanan trafik kazalarında tazminat alınabilir mi?
Ölümle sonuçlanan trafik kazaları, dinen “hataen öldürme” bağlamında değerlendirilir. Fakihler, hata yoluyla öldürme diyetini/tazminatını, suçlunun akılesinin ödemesi gerektiği üzerinde ittifak etmişlerdir.
Günümüzde klasik dönemde olduğu şekliyle akıle müessesesi işletilemediğinden mevcut sigorta sistemi akıle kapsamında değerlendirilebilir. Dolayısıyla sigortanın karşılayacağı veya dava sonucu mahkemenin hükmedeceği miktar, tazminat/diyet yerine geçer. Söz konusu tazminat miktarı, İslam miras taksimatına göre kazada ölen kişinin varislerine verilir. Ayrıca ölüme neden olan suçlunun, “… Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay peş peşe oruç tutmalıdır” ayeti gereğince iki ay peş peşe oruç tutması gerekir.
5-Maddi hasar ile sonuçlanan trafik kazalarında tazminat sorumluluğu var mıdır?
Trafik kazasında suçlu olan kişi, trafik kaza raporunda belirtilen hata oranında mağdur ettiği kişinin aracına verdiği maddi zararı ve araçta meydana gelen piyasa değerindeki azalmayı tazmin ile yükümlü olur. Sigortanın karşılayacağı veya dava sonucu mahkemenin hükmedeceği miktar, tazminat yerine geçer.
6-Trafik kazaları neticesinde mahrum kalınan kârlar tazmine konu olur mu?
Trafik kazası neticesinde zarar gören bir ticari aracın tamirat süresince çalışamamasından ötürü meydana gelen kayıplar (mahrum kalınan kârlar) mahkeme yoluyla talep edilebilir.
7-Trafik kazasının kişinin iradesi/dahli dışında gerçekleşmesi durumunda tazminat gerekir mi?
İslam hukukunda bir şeyin itlaf edilmesi sonucu meydana gelen zararın faile isnat edilebilmesi ve bir tazmin sorumluluğu doğabilmesi için fiil ile zarar arasında illiyet bağının bulunması, yani zararın fiilin tabii sonucu olarak ortaya çıkması gerekmektedir. Fakihler fırtına, yangın, sel gibi mücbir sebeplerin bir zararı meydana getirdiği durumlardaki zarardan o fiilin failini bundan sorumlu tutmamışlardır. Buna göre; kurallara uygun bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün şiddetli yağmur, fırtına, sel, vb. nedenlerle iradesi/dahli dışında aracıyla bir şeyi telef etmesi veya zarar görenin yahut üçüncü bir kişinin kusurlu bir davranışı sonucu zarar meydana gelmesi durumunda tazmin ile sorumlu tutulmaz.
8-Kıdem tazminatını almak caiz midir?
Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışları nedeniyle değil de haksız yere işten çıkarılan işçinin, hakkaniyet sınırları içinde kıdem tazminatı alması hem sözleşmenin hem kanunun hem de hâkim örfün onayına medâr olduğu için caizdir.