Nikah Arap dilinde nkḥ kökünden gelen nikāḥ نكاح "evlenme işlemi, nikâh" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) nikāh; “a. bakma, b. birine bakma, gözetme, bakımını üstlenme" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Avesta (Zend) dilinde yazılı örneği bulunmayan ni-kāsa "bakma, bakım" sözcüğü ile aynı köktendir.
وَاَنْكِحُوا الْاَيَامى مِنْكُمْ وَالصَّالِحينَ مِنْ عِبَادِكُمْ وَاِمَائِكُمْ اِنْ يَكُونُوا فُقَرَاء يُغْنِهِمُ اللّهُ مِنْ فَضْلِه وَاللّهُ وَاسِعٌ عَليم
“İçinizden bekarları ve kölelerinizden, cariyelerinizden iyileri evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah lutfiyle onları zengin eder. Allah geniş ve lütuf sahibidir, her şeyi bilendir.” (Nur, 24/32) Evlilik tabirinin karşılığı Kur’an-ı Kerîm’in dili Arapça’da zevciyet olarak karşılık bulur. Zevciyet ise çift/iki kişi olmak demektir.
النكاح سنتي فمن رغب عن سنتي فليس منّيِ فتزوّجُوا
“Nikah, benim sünnetimdir. Benim sünnetimi kim terk ederse o bizden (İslâm Dîni dışındadır) değildir, evleniniz,” (İbn Mâce, Nikah,1)
Peygamberimiz, eşlere/karı- kocaya karşılıklı farklı sorumluluklar yüklemiştir:
أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ " كُلُّكُمْ رَاعٍ، وَكُلُّكُمْ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، الإِمَامُ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالرَّجُلُ رَاعٍ فِي أَهْلِهِ وَهْوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالْمَرْأَةُ رَاعِيَةٌ فِي بَيْتِ زَوْجِهَا وَمَسْئُولَةٌ عَنْ رَعِيَّتِهَا، وَالْخَادِمُ رَاعٍ فِي مَالِ سَيِّدِهِ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ
Abdullah b. Amr, Rasulullah (s.a.s)’i şöyle söylerken işittiğini söylüyor:
“Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürüsünden sorumludur. İmam çobandır ve sürüsünden sorumludur. Erkek ailesinin çobanıdır ve aile efradından sorumludur. Kadın kocasının evinin çobanıdır ve ondan sorumludur. Hizmetçi efendisinin malının çobanıdır ve onu korumaktan sorumludur." (Buhari, Sahih, Cum’a, 11/11.(I. 215.))
Aile, toplumun ve milletin en küçük ve temel müessesesi olarak bir kudsiyete sahiptir.
İlk aileyi ilk insan Hz. Âdem (a.s.) babamız ile Hz. Havva annemiz kurmuştur. O zamandan beri aile müessesesi olgunlaşmış ve gelişmiştir. Bununla beraber, toplumların ekonomik durumu, iklimin etkisi çeşitli aile tiplerini meydana gelmiştir.
İslâm Aile Hukukunun Özellikleri: Evliliğin gayesi aileye huzur ve mutluluk getirmek, toplumda da iyi/sağlam bir nesil temin etmektir.
Aile; anne, baba ve evlenmemiş çocoklardan oluşan en küçük insan topluluğuna denir. Aile milletlerin temelini oluşturur. Aile aynı zamanda toplumun en küçük hücresidir. Eğer bir toplumda aileler sağlam ise o toplum da buna mukabil sağlam demektir. Bundan sebeple ailenin bozulması toplumun bozulması anlamına gelir. Dolayısıyla evlenme yoluyla kurulan yuva basit bir şey değil bilâkis toplumun özü ve temelidir. bu ailenin başlangıcı mutlaka nikahla olması gerekmektedir.